Hadislerimiz

Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.

Hoşgeldiniz, Hayırlı Cumalar

Hacc-ı Temettu Ve Haccın Feshi

Ömer İbnu Ebi Seleme, Hz. Ömer (ra)'den Şevval ayında umre yapmak için izin istedi. O da izin verdi, İbnu Ebi Seleme umre yapıp ailesine döndü, haccetmedi."

Oruç, umre yapıp hacca kadar temettuda bulunup da hacc için ihrama girmesinden arefe gününe kadar kurban bulamayan kimse içindir. Eğer orucu tutmazsa, Mina günlerinde tutar. İbnu Ömer (ra) de böyle hükmediyordu.

(Veda haccında), Resulullah (sav) ve ashabı (ra), hacc için ihrama girdikleri vakit, Resulullah ile Talha hariç, hiç kimsenin kurbanlığı yoklu. O sırada Hz. Ali, beraberinde bir kurbanlık olduğu halde Yemen'den geldi. Ve derhal: "Ben de Resulullah'ın niyet ettiği şeye niyet ederek ihram giydim" deyip katıldı. Resulullah (sav) ashabına bu hacclarını umreye çevirmelerini, tavaf yapmalarını, (sa'y yapmalarını), beraberinde kurbanlığı olanlar hariç saçlarını kısa keserek ihramdan çıkmalarını emretti. Bir kısmı itiraz ederek: "Yani henüz cenabetken Mina'ya mı gideceğiz?" dediler. Bu söz Hz. Peygamber (sav)'e ulaşmıştı: "Geride bıraktığım işlerimi tekrar bulsaydım kurban getirmezdim. Eğer, beraberimde kurbanlığım olmasaydı, ben de ihramdan çıkardım" dedi. Bu sırada Hz. Aişe (ra) hayız oldu. Beytullah'ı tavaf hariç, haccın bütün menasikini yerine getirdi. Temizlenince de tavafı yaptı. Dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Sizler hem umre hem de hacc yapmış olarak burdan ayrılacaksınız, ben ise sadece hacda ayrılacağım!" Bunun üzerine Resulullah (sav) oğlan kardeşi Abdurrahman İbnu Ebi Bekr (ra)'e, Hz. Aişe'yi (Harem bölgesinin dışında yer alan) Ten'im'e götürmesini emretti. (Hz. Aişe (ra) orada ihram giyerek) haccdan sonra umre yaptı."

Buhari'nin bir diğer rivayetinde şöyle gelmiştir: "(Resulullah (sav), Mekkeye gelince ashabına: "İhramınızdan çıkın. Önceki niyetinizi mut'aya çevirin!" dedi. Ashab: "Biz önce "hac" diye ismen belirterek niyet etmişken, şimdi nasıl mut'aya çevirebiliriz?" diye itiraz ettiler. Resulullah (sav): "Ben size ne söylüyorsam onu yapın. Eğer kurbanlık getirmemiş olsaydım, size emretmiş bulunduğumu ben de yapardım, Ancak, kurbanım (Mina'daki kesim) mahalline ulaşmadan ihramlıya haram olan şeylerden hiçbirisi bana helal olmaz!" dedi. Bunun üzerine Ashab-ı Kiram Resulullah (sav)'ın emrini yerine getirip ihramdan çıktılar."

Buhari'nin bir başka rivayetinde şu ziyade yer alır: Biz Mekke'ye Zilhicce ayının 4'ünde gelmiştik.

Müslim'in bir rivayetinde şu ibareye de yer verilmiştir: "Bize ihramdan çıkmamız, hacc için yaptığımız niyyetin umreye çevrilmesi emredilmişti. Bu, bize çok imkansız bir emir geldi ve hepimizin canını sıktı. Memnuniyetsizliğimiz Resulullah (sav)'a ulaştırıldı. Ona semavi bir şey (haber) mi ulaştı, insanlardan mı bir şey ulaştı bilemiyoruz, her ne ise, bize şu hitabda bulundu: "Ey nas, ihramdan çıkın. Eğer beraberimde kurbanlığım olmasaydı, ben de sizin gibi yapardım!" (Resulullah'ın bu kesin emri üzerine) ihramdan çıktık. Hatta hamınlarımızla münasebet-i cinsiyede bile bulunduk, ihrama girmemiş olan bir kimsenin yaptığı her şeyi yaptık. Bu hal terviye gününe (Zilhicce'nin 8. günü) kadar devam etti. O gün gelip, Mekke'yi arkada bıraktığımız vakit, hacca niyet ederek ihrama girdik."

Müslim'in diğer bir rivayetinde şöyle denir: "Biz, hacc-ı ifrad için ihram giyip Resulullah (sav)'la birlikte ilerledik. Hz. Aişe (ra) de umre için ihrama girdi. Şerefe gelince Hz. Aişe hayız oldu. (Mekke'ye) gelince Kabe'yi, Safa ve Merve'yi tavaf ettik. Sonra, beraberinde kurbanlık olmayanların ihramdan çıkmaları emredildi. "Neleri nefsimize helal edeceğiz?" diye sorduk. Resulullah (sav), "(ihramlıya yasak olan) her şeyi", dedi. Bunun üzerine kadınlarımızla da yattık, kokular süründük, elbiselerimizi giydik. (Bunların hepsini yaparken) bizimle arefe (yani hacc ihramı giyme) günü arasında sadece ve sadece dört gece vardı. Sonra terviye günü (Zilhicce'nin 8'i) tekrar ihrama girdik. Bir ara Resulullah (sav) Hz. Aişe (ra)'nın yanına girmişti, onu ağlıyor buldu. "Neyin var?" diye sordu. "Hayız oldum, herkes ihramdan çıktı, ben çıkamadım, tavafımı da yapamadım. Herkes artık (umresini tamamladı), hacc için (Arafat'a) çıkıyor!" diyerek yakındı. Resulullah (sav): "Bu hal, Cenab-ı Hakk tarafından Adem (a.s)'ın kızlarına yazılmış bir kaderdir, (sana mahsus bir kusur değil). Sen de, (ihrama giren herkesin yaptığı gibi) yıkan ve hacc için ihrama gir" dedi. O da öyle yaptı. (Mina, Arafat ve Müzdelife'deki) vakfelerin hepsine katıldı. Hayızdan temizlenince de (ifaza) tavafını yaptı. (Bunlar bittikten sonra Resulullah (sav) Hz. Aişe (ra)'e: "Artık hem haccını hem de umreni yapmış, her ikisinin de ihramından çıkmış oldun!" dedi. Hz. Aişe (ra): "Ancak benim içimden Beytullah'ı tavaf etmeden hacc yaptığım hissi geçiyor" dedi. Bunun üzerine (oğlan kardeşine seslenerek): "Ey Abdurrahman (kızkardeşin) Aişe'yi Ten'im'e götür, orada umre için ihrama girsin!" dedi. Bu vak'a Hasbe gecesi cereyan etmişti. Resulullah (sav) mülayim bir insandı. Hz. Aişe (ra) birşey arzu etti mi onun arkasını takip eder (yerine getirirdi)."

Müslim'in bir diğer rivayetinde şöyle denir: "... Deve ve sığırda ortak olmamız emredildi. Bizden her yedi kişi bir deveye iştirak edecekti."

Müslim'in bir başka rivayetinde: "Ne Resulullah (sav), ne de Ashab (ra), hiç kimse, Safa ile Merve arasında ilk tavafın dışında başka bir tavaf yapmadı" denmiştir.

Ebu Davud ve Nesai'de şu ziyade gelmiştir: "Süraka İbnu Malik (ra): "Ey Allah'ın Resulü, bu sene (hacc sırasında) yaptığımız temettü bu yıla mı has, bundan sonra her haccda ebediyen yapılacak mı?" diye sormuştu. Resulullah (sav): "Elbette, ebediyen yapılacaktır!" cevabını verdi.

Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.

La ilahe İllallah Muhammed'ur Resulullah


Vintage vektörleri Freepik tarafından tasarlanmıştır.

Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Bu sayfadan alıntı yaparak veya kopyalayarak herşeyi kullanabilmeniz ticari ve gelir getiren amaçlar hariç herşey için serbesttir.

2012, Hadislerimiz.com