Hadislerimiz

Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.

Hoşgeldiniz, Hayırlı Geceler

Cuma

Resulullah (sav) minbere oturdu, biz de etrafında yerlerimizi aldık. Buyurdular ki: "Sizin için korktuğum şeylerden biri, dünyanın süs ve güzelliklerinin sizlere açılmasıdır!" Bir adam (araya girerek söze karıştı ve): "Yani (nail olacağımız) hayır, şer mi getirecek?" dedi. Resulullah (sav) bu soru üzerine sükut etti. (Adama: "Sana ne oluyor da Resulullah'ın sözünü kesip, onunla konuşmaya kalkıyorsun? O sana konuşmuyor ki!" diye paylıyanlar oldu). Gördük ki, kendisine vahiy gelmekte. Derken vahiy hali açılmış, yüzündeki terleri silmekte idi. "Şu soru soran nerede?" diye söze başladı. Ve sanki adamı (soruşu sebebiyle) takdir ediyor gibiydi: Sözlerine şöyle devam etti: "Muhakkak ki, hayır, şer getirmez. Ancak derenin bitirdikleri arasında, ya çatlatarak öldüren ya da ölüme yaklaştıran bitki de var. Yalnız yeşil ot yiyen hayvanlar müstesna, Zira bunlar yeyip böğürleri şişince güneşe karşı dururlar. (Geviş getirirler), akıtırlar ve rahatça def'i hacet yaparlar, sonra tekrar dönüp yayılırlar. Şüphesiz ki, bu mal hoştur, tatlıdır. Ondan fakire, yetime ve yolcuya veren bu malın Müslüman sahibi en iyi (insan)dir. Bunu haketmeden alan, yediği halde doymayan kimse gibidir, O mal, kıyamet günü aleyhinde şahidlik yapacaktır."

Mu'aviye İbnu Ebi Süfyan (ra)'ı minberde oturmuş (hutbe vermek üzere bekliyorken) dinliyordum. (Ezan başladı.) Müezzin: "Allahu ekber Allahu ekber" deyince, Mu'aviye de: "Allahu ekber Allahu ekber" dedi; Müezzin: "Eşhedu en la ilahe illallah!" dedi. Mu'aviye: "Ben de!" dedi; Müezzin: "Eşhedu en la ilahe illallah!" dedi. Mu'aviye: "Ben de!" dedi. Müezzin: "Eşhedu enne Muhammeden Resulullah!" dedi. Mu'aviye: "Ben de!" dedi. Müezzin: "Eşhedu enne Muhammeden Resulullah!" dedi. Mu'aviye: "Ben de!" dedi. Ezan okuma işi bitince dedi ki: "Ey insanlar! Ben Resulullah (sav)'ı minberde iken işittim, O da, müezzin ezan okurken tıpkı sizin benden işittiğinizi söylüyordu (bizzat işittim)."

Resulullah (sav) cuma günü, sabah namazında Elif-lam-mim Tenzil es'Secde, ve Hel eta ala'l-insani hinun mine'd-dehr surelerini okurdu. Yine Resulullah (sav) cuma namazında Cu-ma ve Münafikun surelerini okurdu.

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kişinin cemaatle kıldığı namazın sevabı evinde ve çarşıda (iş yerinde) kıldığı namazından yirmibeş kat fazladır. Şöyle ki, abdest alınca güzel bir abdest alır, sonra mescide gider, evinden çıkarken sadece mescid gayesiyle çıkmıştır. Bu sırada attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir, bir günahı affedilir. Namazı kıldı mı, namazgahında olduğu müddetçe melekler ona rahmet okumaya devam ederler ve şöyle derler: "Ey Rabbimiz buna rahmet et, merhamet buyur." Sizden herkes, namaz beklediği müddetçe namaz kılıyor gibidir.

Sehl İbnu Sa'd'a bir grup insan Hz. Peygamber (sav)'in minberinin hangi ağaçtan yapıldığı hususunda münakaşa etmek üzere geldiler. Sehl: "Ben onun hangi ağaçtan yapıldığını, kimin yaptığını, Efendimiz (sav)'ın hangi gün üzerine oturduğunu biliyonum" dedi ve açıkladı: "Resulullah (sav) Ensardan falanca kadına bir adam gönderdi: "Marangoz kölene söyle, bana ahşaptan münasib bir şey yapsın da üzerine çıkıp halka hitabette bulunayım"" dedi. Köle de O'na şu üç basamaklı şeyi imal ediverdi. Sonra Resulullah (sav), bunun şu yere konmasını emretti. Mezkur minber, el-Gabe'nin ılgın ağacından yapılmıştır. Resulullah (sav) minberin üzerine çıkıp namaza durdu ve tekbir getirdi, cemaat de O'nunla birlikte arkasından tekbir getirdi. Sonra rükuya gitti, sonra geri geri gelerek minberden indi ve minberin dibinde secde yaptı,sonra namazdan çıktı, sonra halka yöneldi ve: "Ben bunu, bana uymanız ve namazımı bilmeniz için yaptım" buyurdu.

Resulullah (sav) buyurdular ki: "İkametin okunduğunu duydunuz mu namaza yürüyün. Sakin ve vakur olmayı unutmayın. Sakın koşuşmayın. Yetiştiğiniz yerden kılın, kaçırdığınız kısmı tamamlayın."

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim cuma günü cenabet guslü ile gusül yapar, sonra cumaya giderse sanki bir deve kurban etmiş gibi (sevaba nail) olur. Kim ikinci saatte giderse bir sığır kurban etmiş gibi (sevaba nail) olur. Kim üçüncü saat giderse boynuzlu bir davar kurban etmiş gibi (sevaba nail) olur. Kim dördüncü saat giderse bir tavuk kurban etmiş gibi (sevaba nail) olur. Kim beşinci saatte giderse bir yumurta tasadduk etmiş gibi (sevaba nail) olur, imam (hutbeye) çıkınca melekler hazır olur, zikri dinlerler."

Bir rivayette şöyle denmiştir: "Cuma günü olunca, mescidin her bir kapısında melekler vardır, ilk gelenleri sırayla yazarlar. İmam (minbere) oturunca defterleri kapatıp, zikri dinlemeye giderler."

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim (cuma günü) yıkar ve yıkanırsa, kim erkenden (mescide) gider ve hutbenin başına yetişirse, yürür ve binmezse, imama yakın durur, dinler, malayani söz etmezse ona her bir adım için bir yıllık amelin oruçları ve namazlarıyla sevabı yazılır."

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Her ihtilam olan erkeğe cumaya gitmek vacibtir. Cumaya her gidene de gusül vaciptir."

Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.

La ilahe İllallah Muhammed'ur Resulullah


Vintage vektörleri Freepik tarafından tasarlanmıştır.

Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Bu sayfadan alıntı yaparak veya kopyalayarak herşeyi kullanabilmeniz ticari ve gelir getiren amaçlar hariç herşey için serbesttir.

2012, Hadislerimiz.com