Hadislerimiz

Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.

Hoşgeldiniz, Hayırlı Geceler

Bazı Vesilelerle Yenen Yemekler

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Davet edildiğiniz zaman bu davete icabet edin. [Nafi' der ki:] "İbnu Ömer, oruçlu bile olsa, düğün ve diğer davetlere mutlaka icabet ederdi."

Ebu Davud'un diğer bir rivayetinde: "Kim davet edildiği halde icabet etmezse, Allah ve Resulüne isyan etmiş olur. Kim de, davetsiz olarak bir sofrada oturursa hırsız olarak girer. Yağmacı olarak çıkar denilmiştir.

Humeyd İbnu Abdirrahman el-Hımyeri'nin ashabından bir kimseden naklettiğine göre, Resulullah (sav) şöyle buyurmuşlardır: "İki kişi birden davet ederse kapı itibariyle hangisi yakınsa ona icabet et. Çünkü kapısı daha yakın olan komşulukta daha yakındır. Bunlardan biri önce davet etmiş ise, önce davranana icabet et!"

Ensar'dan Ebu Şuayb adında bir zat vardı. Bunun et satışı yapan bir kölesi vardı. (Bir gün) Resulullah (sav)'ı gördü ve yüzünden acıkmış olduğunu anladı. Kölesine: "Bize beş kişilik yemek hazırla! Ben Resulullah (sav)'ı da beşin beşincisi olarak davet etmek istiyorum!" dedi. Gerçekten de Resulullah (sav)'ı beşin beşincisi olarak davet etti. Onları bir kişi daha takib etti. Kapıya geldiklerinde Resulullah (sav) (ev sahibine): "Bize bu da uydu, istersen ona da izin ver, istersen dönsün" buyurdular. Adam: "Ey Allah'ın Resulü, ona da izin veriyorum!" dedi.

Resulullah (sav)'ın İranlı bir komşusu vardı, güzel et yemeği yapardı. (Bir gün) Resulullah (aleyhissalatu vesselam) için yemek hazırladı. Sonra davet etmeye geldi. Resulullah (sav) Aişe'yi göstererek: "Şunun için de davet var mı?" diye sordu. Adam: "Hayır!" deyince, Aleyhissalatu vesselam da: "Hayır, (davetinizi kabul etmiyorum)!" cevabını verdi. Adam dönüp, davetini tekrarladı. Resulullah da: "Ya şu?" diye Hz. Aişe için de izin istedi. Adam: "Hayır" dedi. Resulullah da: "Hayır!" cevabını verdi. Sonra adam tekrar davet etmeye geldi. Resulullah da: "Ya şu?" diye ısrar etti. Adam bu sefer: "Evet (O da davetli!)" dedi. (Resulullah ve Hz. Aişe) ikisi birlikte kalkıp birbirleriyle şakalaşarak davet sahibinin evine geldiler.

Resulullah (sav) Abdurrahman İbnu Avf radıyallahu anh'ın elbisesinde bir sarılık görmüş idi. "Hayrola, bu da ne?" diye sordu. Abdurrahman: "Bir kadınla, bir nevat ağırlığında mehir ödeyerek, evlendim!" açıklamasını yaptı. Aleyhissalatu vesselam: "Allah (evliliği) sana mübarek etsin, ancak bir koyunla da olsa bir ziyafet ver!" buyurdular.

Resulullah (sav) Zeyneb Bintu Cahş'ın düğününde verdiği ziyafeti, diğer zevcelerinin hiç birinin düğününde vermemiştir. Bu düğünde bir koyun kesti. [Bir rivayette şöyle der: "(Zeyneb'in düğününe gelenlere doyarak sofrayı) terketmelerine kadar ekmek ve et yedirdi"]

Safiyye Bintu Huyeyy'in nikahında Resulullah (sav) sevik ve hurma ile ziyafet verdi.

Resulullah (sav), hanımlarından birinin düğününde iki müdd miktarında arpa(dan yapılan yemek) ile ziyafet verdi.

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Düğün yemeği, düğünün birinci günü haktır, ikinci günü sünnettir, üçüncü günü desinler içindir. Kim desinler için iş yaparsa Allah da ona göre muamele yapar.

Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.

La ilahe İllallah Muhammed'ur Resulullah


Vintage vektörleri Freepik tarafından tasarlanmıştır.

Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Bu sayfadan alıntı yaparak veya kopyalayarak herşeyi kullanabilmeniz ticari ve gelir getiren amaçlar hariç herşey için serbesttir.

2012, Hadislerimiz.com