Hadislerimiz

Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.

Hoşgeldiniz, Hayırlı Sabahlar

Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler

Yahudilerin şöyle bir adeti vardı: İçlerinde bir kadın adet görmeye başlayınca, onunla beraber yiyip içmezler, evlerde beraber oturup kalkmazlardı. Bu durumu Ashab (ra) Resulullah (sav)'a sordular. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk şu ayeti inzal buyurdu. (Mealen): "(Ey Muhammed!) Sana kadınların aybaşı halinden sorarlar. De ki: "O bir ezadır. Aybaşı halinde iken kadınlardan uzak kalın. Temizlenmelerine kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri zaman Allah'ın size buyurduğu yoldan yaklaşın..." (Bakara 222) ayeti üzerine Resulullah (sav): "Kadınlarınızla nikah (zevciyat muamelesi) dışında her şeyi yapın!" buyurdu. Bu ruhsat yahudilere ulaşınca: "Bu adam ne yapmak istiyor? Bize muhalefet etmediği bir şey bırakmadı!" dediler. (Bu sözü işiten) Üseyd İbnu Hudayr ve Abbad İbnu Bişr (ra) gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! yahudiler şöyle şöyle söylüyorlar" diye haber verdiler. "Biz kadınlarla beraber oturup kalkmıyacak mıyız?" dediler. Resulullah (sav)'ın rengi öylesine değişti ki, biz onlara kızdığını zannettik. Onlar da hemen çıkıp gittiler. Derken onlar yolda Resulullah'a gönderilen hediye sütle karşılaştılar. Resulullah o sütü hemen bunların peşisıra içmeleri için gönderdi. Böylece anladılar ki, Aleyhissalatu vesselam kendilerine gücenmemiştir.

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim hayızlının fercine veya bir kadının dübürüne (arka uzvuna) temas ederse veya kahine uğrarsa Muhammed'e indirilenden teberri etmiş (yüz çevirmiş) olur."

Bizden biri hayızlı olur, Resulullah (sav) da onunla mübaşeret etmek dilerse, ona, hayız olur olmaz izarını bağlamasını emreder, sonra mübaşeret ederdi. Sizden hanginiz, nefsine, Resulullah (sav)'ın nefsine hakim olduğu kadar hakim olur?" (Ebu Davud'un bir rivayetinde, "fevr" (evvelinde -ki "hayz olur olmaz" diye karşıladık-) yerine "fevh" denilmiştir (ki bu da "çoğunda" ve "evvelinde" ma'nasına gelir)

Ben, annem ve teyzemle birlikte Hz. Aişe (ra)'nin yanına girdim. Onlar Hz. Aişe ye: "Hayızlı iken, sizlerle Aleyhisalatu vesselam ne şekilde mübaşerette bulunurdu?" diye sordular. Aişe validemiz: "Hayız olduğumuz zaman bize, geniş bir izar giymemizi emreder, sonra sine ve göğsümüze iltizamda (temasta) bulunurdu."

Muvatta'nın rivayetinde şöyledir: "Ubeydullah İbnu Abdillah İbni Ömer (ra), Hz. Aişe'ye göndererek -kişi, hayızlı olan hanımıyla mübaşerette bulunabilir mi?- diye sordurdu. Hz. Aişe radıyallahu anha: "Kadının alt kısmına izarını bağlatsın sonra onunla mübaşerette bulunsun" cevabını verdi."

Ebu Davud ve Nesai'nin bir rivayetinde şöyle denmektedir: "Resulullah (sav) zevcelerinden bir kadınla hayızlı olduğu halde mübaşeret ederdi. Yeter ki, uyluklarının ortasına kadar izarı uzanmış olsun veya dizleri örtülü bulunsun."

Bir adam, Resulullah (sav)'a sordu: "(Ey Allah'ın Resulü!) Hanımım hayızlı iken bana helal olan nedir?" Resulullah (sav): "Üzerine izarını bağlasın, yukarısına istediğinde serbestsin"

Ey Allah'ın Resulü! dedim, "hanımım hayızlı iken bana helal olan nedir?" "İzarın yukarısı, ancak bundan da sakınsan daha iyi olur!" buyurdular.

Resulullah (sav)'ın zevcelerinden birinden naklen anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, hayızlı hanımlarıyla bir mübaşerette bulunmak dileyince hanımının ferci üzerine bir şey örterdi..."

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kişi, hayızlı karısıyla cinsi münasebette bulunursa (hatasına kefaret olarak) yarım dinar tasadduk etsin"

Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.

La ilahe İllallah Muhammed'ur Resulullah


Vintage vektörleri Freepik tarafından tasarlanmıştır.

Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Bu sayfadan alıntı yaparak veya kopyalayarak herşeyi kullanabilmeniz ticari ve gelir getiren amaçlar hariç herşey için serbesttir.

2012, Hadislerimiz.com