Hadislerimiz

Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.

Hoşgeldiniz, Hayırlı Sabahlar

Cübeyr İbnu Mut'im

Humustan Beni Haşim ve Beni Muttalib'e ayrılan pay hakkında konuşmak üzere Osman İbnu Affan (ra) ile birlikte Resulullah (sav)'a gittik. Ben: "Ey Allah'ın Resulü," dedim, "kardeşlerimiz olan Beni Muttalib'e verdin, bize hiçbir şey vermedin. Halbuki bizim de onların da (size) yakınlığı birdir" dedim. Resulullah (sav): "Beni Muttalib ile Beni Haşim tek bir şeydirler!" buyurdular. Cübeyr der ki: "Resulullah (sav) ne Beni Abdu Şems'e, ne de Beni Nevfel'e, (Beni Haşim ve Beni Muttalib'e verdiği halde humustan) pay ayırmadı. Hz. Ebu Bekir (ra) de humusu aynen Resulullah (sav) gibi taksim etti. Ancak O, Resulullah (sav)'ın yakınlarına, Resulullah (sav)'ın onlara verdiği kadar vermedi. Hz. Ömer (ra) de onlara humustan verdi. Sonra da Osman (ra) verdi.

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ey Abdümenafoğulları, sizden kim halkı idarede bir sorumluluk deruhte ederse, Beytullah'ı gündüz veya gece herhangi bir saatte ziyaret edip namaz kılanı sakın menetmesin."

Bir devemi kaybetmiştim. Arefe günü aramaya çıktım. Resulullah (sav)'ı Arafat'da herkesle vakfe yaparken gördüm. (Hayretimden): "Vallahi bu hums'tan biri, burda ne işi var?" dedim. Kureyş'liler, hums'tan addedilirdi.

Resulullah (sav)'a bir bedevi gelerek: "Ey Allah'ın Resulü, (kuraklıktan) insanlar meşakkate düştüler. Aile efradı zayiata uğradı. Hayvanlarımız da helak oldular. Bizim için Allah'a dua et, su göndersin. Zira biz Allah'a karşı senin şefaatini, sana karşı da Allah'ın şefaatini taleb ediyoruz!" dedi. Resulullah (sav) adama şu mukabelede bulundu: "Yazık sana, söylediğin şeyin idrakinde misin? Sübhanallah!" Resulullah (sav) sübhanallahları o kadar tekrar etti ki bunun tesiri Ashab'ın yüzünden okunmaya başladı. Sonra Resulullah (sav) sözüne şöyle devam etti: "Yazık sana, mahlukatından hiç kimseye karşı Allah şefaatçi kılınmaz. Allah'ın şanı böyle bir şey yapmaktan çok yücedir. Bak hele! Sen Allah'ın (azametinin) ne olduğunu biliyor musun? O'nun Arş'ı, semavatının şöyle üzerindedir. -Parmaklarıyla işaret ederek- tıpkı üzerinde bir kubbe gibi. Arş Zat-ı Zülcelal sebebiyle inleyip ses çıkarır, tıpkı süvarisi sebebiyle atın ses çıkarması gibi."

Bir kadın, Resulullah (sav)'a gelerek bir hususta kendisiyle konuştu. Resulullah (sav), (kendisine) tekrar gelmesini emretti. Bunun üzerine kadın: "Ya seni bulamazsam!" dedi. Kadın ( bu sözüyle) sanki ölümü kasdetmişti, Resulullah (sav): "Eğer beni bulamazsan, Ebu Bekir'e uğra!" diye cevap verdi."

Resulullah (sav) Huneyn dönüşü yol alırken bedeviler ısrarla (ganimetin taksimini) taleb ediyorlardı. Öyle ki bir ara, Resulullah (sav)'ı bir semure ağacına doğru sıkıştırdılar ve ridasını kaptılar. Bunun üzerine durup şunu söyledi: "Ridamı verin, şu taşlar sayısınca koyun olsa, ben yine de onu aranızda taksim ederdim. Ve sonra görürdünüz ki, ben ne cimriyim, ne yalancıyım, ne de korkağım."

Resulullah (sav)'ı akşam namazında et-Tur süresini okurken işittim.

Benim hakkımda "Sende kibr var" diyorsunuz. Ben eşeğe binmiş, (dikişsiz) kumaşı (elbise olarak) sarınmış, keçiyi sağmış birisiyim. Üstelik Resulullah (sav) bana: "Bun(lar)ı yapan kimsede hiçbir kibir bulunmaz" buyurdular.

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Benim beş ismim var: Ben Muhammed'im, ben Ahmed'im, ben Allah'a benimle küfrü mahvedeceği el-Mahi (mahvedici)yim. Ben Haşir (toplayıcıyım, insanlar benim arkamda haşredilecektir. Ben Akıb (sondan gelen)im, benden sonra peygamber gelmeyecektir."

Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.

La ilahe İllallah Muhammed'ur Resulullah


Vintage vektörleri Freepik tarafından tasarlanmıştır.

Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Bu sayfadan alıntı yaparak veya kopyalayarak herşeyi kullanabilmeniz ticari ve gelir getiren amaçlar hariç herşey için serbesttir.

2012, Hadislerimiz.com